Prof. Dr. Onur Topçu
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı
Öncelikle belirtmek isterim ki endometriozis hastalığı bir hekim olarak özellikle önem verdiğim ve üzerinde yıllardır yılmadan usanmadan çalıştığım bir konudur. Bu konuda yıllarca spesifik olarak çalışmalar yaptım ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek daha önce çalıştığım Zekai Tahir Burak Hastanesi’nde sadece endometriozis hastalarına hizmet veren Endometriozis Polikliniği’ni kurdum ve bu hastalıktan muzdarip olan kadınlara faydalı olmaya çalıştım.
Bu merkezi kurmamdaki en büyük motivasyon, çok çok ağrılı durumlara yol açan derin infiltratif endometriozisi olan kadınların tanı bile almadan yıllarca hastane hastane dolaştıklarını, şiddetli ağrıları olmalarına rağmen en yakınlarına bile bu durumu inandıramadıklarını, birçoğunun deli damgası yiyerek psikiyatri bölümüne yönlendirildiklerini görmem olmuştur.
Aşağıda bu hastalığın nasıl oluştuğunu, ne gibi sıkıntılara yol açabileceği ile ilgili bilgilendirici yazılarımı paylaşıyorum. Umarım faydalı olur.
Endometriozis Nedir?
Endometriozis hastalığının halk arasında en iyi bilinen formu, endometrioma adını verdiğimiz, çikolata kisti olarak bilinen halidir. Aslında çikolata kistleri endometriozis hastalığının yumurta üzerinde olan halidir. Diğer endometriozis formlarından farkı, çikolata kistlerinin yumurta rezervini azaltabilmeleridir. Kadınlara, endometriozis hastalığı tanısı, genelde bu kistlerin ultrason ile görülmesi ile konulur. Endometriomalar (çikolata kistleri), ultrason ile kolayca tanınabilmektedir, bunun nedeni çikolata kistlerinin ultrasonda tipik görüntülerinin olmasıdır.
(Çikolata Kisti ve Tedavisi sayfamı incelemek için burayı tıklayınız.)
Aşağıda paylaştığım, Endometriozis hastalığı ile ilgili bilgilendirici yazımı okuyabilirsiniz.
Endometriozis Hastalığının İsmi Nereden Gelmektedir?
Endometriozis hastalığının ismi, endometrium yani rahmin en iç zarının ismi ile –esis kelimesi, yani benzer veya meydana gelmek anlamında olan Latince bir kelimenin birleşmesinden oluşmuştur. Endometriozis; rahim dokusuna benzer, rahim dokusundan meydana gelen, anlamına gelmektedir. Endometriozis hastalığı; Sampson teorisinde anlatıldığı gibi, regl (adet) sırasında dökülen endometriumun yani rahmin en iç tabakası hücrelerinin, karın içine geri akım ile geçmesi ve burada hayatta kalmayı başarması ve burada yaptığı birtakım değişiklikler sonucunda endometriuma benzer hücrelerin oluşması sonucu meydana gelmektedir.
Endometriozis hastalığına neden olan bu ektopik endometrium dokusunun en önemli besin kaynağı kadınlık hormonu olan östrojendir. Östrojen hormonu ilk adet sonrası kadınlarda salgılanmaya başlanıp, menopoz döneminde salınımı oldukça azalmaktadır. Bu nedenle Endometriozis hastalığı en sık 15-49 yaşlar arasında, kadınlık hormonun yüksek olduğu dönemde görülür. Endometriozis hastalığı üreme çağındaki kadınlarda görülen sık hastalıklardan biridir. Üreme çağındaki her 10 kadından birinde Endometriozis hastalığı görülmektedir.
Endometriozis hastalığının en yaygın görülen ilk belirtisi, adet sırasındaki ağrı (dismenore)dir. Bu nedenle adet ağrılarının normal kabul edilmesi ve jinekoloğa başvurulmaması, endometriozis tanısında gecikmeye yol açabilir. Yapılan çalışmalarda tüm dünyada Endometriozis hastalığının tanısının 7 ile 10 yıl arasında geciktiği tespit edilmiştir.
Endometriozis, başlangıçta yalnızca adet ağrısına neden olurken, zamanla adet dönemi dışında da kasık bölgesinde şiddetli ağrılar oluşturabilir. İleri evrelerinde cinsel ilişki, idrar yapma ve büyük abdest sırasında ağrıya yol açabilir. Hatta endometriozise bağlı ağrı, bazı durumlarda o kadar şiddetli olabilir ki, bu duruma kusma, şiddetli karın ağrısı eşlik eder ve birçok hasta akut apendisit zannedilip, apendisit ameliyatı geçirir.
Endometriozis, ağrıya ek olarak ne yazık ki kısırlığa (infertilite) de yol açabilir. İnfertiliteye neden olan mekanizmalar tam olarak bilinmemesine rağmen, endometriozis hastalığının yaptığı inflamasyonlar, çikolata kisti, yapışıklıkların kısırlığa neden olabileceği varsayılmaktadır.
Endometriozisin neden bazı kadınlarda görülüp bazılarında görülmediğine dair kanıtlar yeterli değildir. Tek yumurta ikizlerinde bile, ikizlerden birinde endometriozis hastalığı görüldüğünde, diğer ikizde endometriozis hastalığı %52 oranında görülmektedir. Bu durum genetik yatkınlığın endometriozis hastalığının gelişmesinde birçok faktörden sadece biri olduğunu göstermektedir.
Endometriozis Hastalığında Tedavi
Endometriozisi olan hastalarıma hep şu örneği vermekteyim. Nasıl diyabet veya hipertansiyon hastalığı ilaç kullanıldığında kökünden tedavi edilemiyor, ilaç kullanıldığı sürece diyabette kan şekeri ve hipertansiyonda kan basıncı kontrol altında tutuluyorsa, endometriozis hastalığı ve bu hastalıkta kullanılan ilaçlar da benzer özelliklere sahiptir. Bu durumun bilinilmesi, hastalık takibi, tedavi süreci ve cerrahi tedavi açısından faydalı olacaktır.
Her endometriozis hastasının şikayeti, beklentisi, yaşı, yumurta rezervi, çocuk isteme durumu, ağrı şiddeti aynı olmadığından Endometriozis tedavisi mutlaka kişiye özel planlanmalıdır. Endometriozis hastaları bu konuda kendini yetiştirmiş, tecrübe edinmiş hekimler tarafından takip edilmeli, tedavileri uygulanmalıdır.
Prof. Dr. H. Onur Topçu
Kadın Hastalıkları & Tüp Bebek Uzmanı